Geçen gün kaynağım insan üzerinde tekrar gezinirken İpek hanım’ın çok hoş bir yazısıyla karşılaştım. “Hedefe Ulaşmak” isimli yazısında kendini geliştirmek için aldığı kitaplardan birini okurken cümlelerin çok tanıdık olduğunu, aslında yazarın kendi yazılarından esinlenerek kitabının bir bölümünde bunları kullandığını fark ettiğini ve bununla gurur duyarak varmak istediği noktada olduğunu dile getirmiştir.
Ne güzel bir duygu olsa gerek. Düşünsenize yıllardır hayalini kurduğunuz kariyerinizi tırnaklarınızla kaza kaza elde ediyorsunuz ve artık siz, başka insanların idolü haline geliyorsunuz. İdol olma ya da idol bulma konusunda Türkiye’nin pek sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum. Bir rock grubunuz vardır geleceğin Metallica’sı olmak için uğraşırsınız. İktisat bölümünü birincilikle bitirmişsinizdir, gelecekte Milton Friedman’ı suya düşürebilecek fikirler yaratma çabasındasınızdır. Ya da GSF öğrencisisinizdir Picasso’nun ününü arka plana atmak isteyebilirsiniz. Ancak benim gibi İnsan Kaynakları alanında başarılı bir kariyer haritasına sahip olmak istiyorsanız işiniz gerçekten zor. Karşınıza hiçbir zaman dünyanın en iyi İKcısı diye bir isim çıkmaz. Uluslar arası bir firmada çalışmadığınız sürece İK ile personel, halkla ilişkiler vs. gibi departmanlar hep karıştırılır. Yani insan kaynakları alanında mı faaliyet gösteriyor olursunuz yoksa yaptığınız iş “insan kaymakları” ndan ibaret midir belli olmaz.
Bu nedenle bu yazıyı okurken çok şaşırdım ve mutlu oldum. Geleceğin İK Yöneticisi ve blog yazarı olma hayaliyle yanıp tutuşan “ben”in karşısında, aynı hayali zamanında paylaşan ve şimdi hayalleri gerçek olan birinin varlığı inanılmaz bir duygu. İpek Hanım’ın bahsettiğim yazısını okurken doğru hayaller üzerine doğru adımlar attığımı hissettim. Üstelik tam ümidimi kesmişken gerçek anlamda bir idol bulduğumu da söyleyebilirim.
Hedefe Ulaşmak isimli yazının tamamını okumak isteyenler için;
http://www.kaynagiminsan.com/2010/09/03/hedefe-ulasmak/
Bol “değer”li günler
Merve
Ne güzel bir duygu olsa gerek. Düşünsenize yıllardır hayalini kurduğunuz kariyerinizi tırnaklarınızla kaza kaza elde ediyorsunuz ve artık siz, başka insanların idolü haline geliyorsunuz. İdol olma ya da idol bulma konusunda Türkiye’nin pek sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum. Bir rock grubunuz vardır geleceğin Metallica’sı olmak için uğraşırsınız. İktisat bölümünü birincilikle bitirmişsinizdir, gelecekte Milton Friedman’ı suya düşürebilecek fikirler yaratma çabasındasınızdır. Ya da GSF öğrencisisinizdir Picasso’nun ününü arka plana atmak isteyebilirsiniz. Ancak benim gibi İnsan Kaynakları alanında başarılı bir kariyer haritasına sahip olmak istiyorsanız işiniz gerçekten zor. Karşınıza hiçbir zaman dünyanın en iyi İKcısı diye bir isim çıkmaz. Uluslar arası bir firmada çalışmadığınız sürece İK ile personel, halkla ilişkiler vs. gibi departmanlar hep karıştırılır. Yani insan kaynakları alanında mı faaliyet gösteriyor olursunuz yoksa yaptığınız iş “insan kaymakları” ndan ibaret midir belli olmaz.
Bu nedenle bu yazıyı okurken çok şaşırdım ve mutlu oldum. Geleceğin İK Yöneticisi ve blog yazarı olma hayaliyle yanıp tutuşan “ben”in karşısında, aynı hayali zamanında paylaşan ve şimdi hayalleri gerçek olan birinin varlığı inanılmaz bir duygu. İpek Hanım’ın bahsettiğim yazısını okurken doğru hayaller üzerine doğru adımlar attığımı hissettim. Üstelik tam ümidimi kesmişken gerçek anlamda bir idol bulduğumu da söyleyebilirim.
Hedefe Ulaşmak isimli yazının tamamını okumak isteyenler için;
http://www.kaynagiminsan.com/2010/09/03/hedefe-ulasmak/
Bol “değer”li günler
Merve
Sevgili Merve,
YanıtlaSilYazını okumak beni çok mutlu etti. Dilerim senin de aklın ve gönülndeki bütün dileklerin, hedeflerin birer birer gerçekleşir.
Bol yazılı günler, sevgilerimle,
Siz ve sizin gibi İK'ya değer veren profesyoneller sayesinde İK'nın hak ettiği yeri bulacağına gönülden inanıyorum İpek Hanım.
YanıtlaSilDesteğiniz, ilginiz ve sevginiz için gönülden teşekkür ederim. Beni çok mutlu ettiniz.