Kariyer Dergi ilk çıktığı andan itibaren takibim altında olan başarılı bir İK dergisi. Bana göre İK ile ilgili güncel konuları aydınlatmakla kalmıyor aynı zamanda yurtiçi veya yurtdışı yapılan pek çok araştırmaya yer vererek etkin bir Türkçe İK kaynağı olduğunu da gösteriyor.
Son zamanlarda Kariyer Dergi’nin hangi ayını okursam okuyayım, şirket içi çalışanların verimlilikleri ile ilgili araştırmalarla karşılaşıyorum. Ağustos sayısında iş ve özel hayat dengesinin çalışanların verimliliği üzerinde oldukça etkili olduğunu, kurum verimlilik oranını neredeyse % 20 arttırdığını gösteren bir araştırma okumuştum. Eylül sayısında ise kurum içi iletişimin şeffaf olduğu şirketlerde kurumsal verimliliğin de arttığını gösteren bir araştırma ile karşılaştım. Ayrıca yine aynı sayıda çalışanların dış dünya bağlantısı ile verimlilik arasında doğru orantı olduğunu gösteren başka bir araştırma yer alıyordu.
Sonuçta hangi araştırma olursa olsun, şirket başarısı ile çalışanların başarısı arasında güçlü bir bağ var. Çalışanlarına değer veren kurumlar, kendi piyasasında başarılı olan, örnek alınabilen kurumlar ve yapılan araştırmalar bu gerçeği bilimsel olarak da gözler önüne seriyor. Fakat bunun aksine, çoğu kurum yaşanılan maddi veya manevi krizlerde üretime katkısı bulunmadığını düşündüğü departmanlar üzerinde hareket ediyor. Bu aşamadan en çok etkilenen bölümlerden biri de İK departmanı. İK departmanları, kriz dönemlerinde bütçe kısıtlama, çalışan sayısını düşürme gibi eylemler ile her an yüz yüze kalabiliyor. Tüm eylemler kısa vadede kurum likiditesini destekliyor gibi gözükse de maalesef uzun vadede kalıcı olarak çözümlenemiyor.
Oysa ki çalışan motivasyonu üzerine profesyonel olarak çalışabilen tek departman, İK departmanıdır. İK departmanları, hem kurum hem de çalışanlar için ortak vizyonlar yaratmaya, yani kurum ve çalışan arasında köprü işlevi görmeye çalışır. Hem bireysel hem kurumsal verimlilik yaratmaya odaklıdır. Tüm eylemlerinin özünü insan oluşturur. İşte bu nedenle, İK departmanları kurumlarda stratejik bir partner olarak çalışmalıdır. Yönetim tarafından verilen kararları uygulayan bir departman değil, yönetim ile birlikte karar veren bir departman olarak görev almalıdır.
Bol “değer”li günler
Merve
Son zamanlarda Kariyer Dergi’nin hangi ayını okursam okuyayım, şirket içi çalışanların verimlilikleri ile ilgili araştırmalarla karşılaşıyorum. Ağustos sayısında iş ve özel hayat dengesinin çalışanların verimliliği üzerinde oldukça etkili olduğunu, kurum verimlilik oranını neredeyse % 20 arttırdığını gösteren bir araştırma okumuştum. Eylül sayısında ise kurum içi iletişimin şeffaf olduğu şirketlerde kurumsal verimliliğin de arttığını gösteren bir araştırma ile karşılaştım. Ayrıca yine aynı sayıda çalışanların dış dünya bağlantısı ile verimlilik arasında doğru orantı olduğunu gösteren başka bir araştırma yer alıyordu.
Sonuçta hangi araştırma olursa olsun, şirket başarısı ile çalışanların başarısı arasında güçlü bir bağ var. Çalışanlarına değer veren kurumlar, kendi piyasasında başarılı olan, örnek alınabilen kurumlar ve yapılan araştırmalar bu gerçeği bilimsel olarak da gözler önüne seriyor. Fakat bunun aksine, çoğu kurum yaşanılan maddi veya manevi krizlerde üretime katkısı bulunmadığını düşündüğü departmanlar üzerinde hareket ediyor. Bu aşamadan en çok etkilenen bölümlerden biri de İK departmanı. İK departmanları, kriz dönemlerinde bütçe kısıtlama, çalışan sayısını düşürme gibi eylemler ile her an yüz yüze kalabiliyor. Tüm eylemler kısa vadede kurum likiditesini destekliyor gibi gözükse de maalesef uzun vadede kalıcı olarak çözümlenemiyor.
Oysa ki çalışan motivasyonu üzerine profesyonel olarak çalışabilen tek departman, İK departmanıdır. İK departmanları, hem kurum hem de çalışanlar için ortak vizyonlar yaratmaya, yani kurum ve çalışan arasında köprü işlevi görmeye çalışır. Hem bireysel hem kurumsal verimlilik yaratmaya odaklıdır. Tüm eylemlerinin özünü insan oluşturur. İşte bu nedenle, İK departmanları kurumlarda stratejik bir partner olarak çalışmalıdır. Yönetim tarafından verilen kararları uygulayan bir departman değil, yönetim ile birlikte karar veren bir departman olarak görev almalıdır.
Bol “değer”li günler
Merve
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder