2011/02/23

ZAMAN YÖNETİMİ

Biraz önce biten eğitimden kalan kırıntılarımı paylaşmak istiyorum sizlerle. “İş Yaşamında Zaman Yönetimi” isimli eğitim içerik olarak aslında bildiğimiz ve farkında olduğumuz konulara sahip. Ancak uygulama konusunda ne kadar başarılıyız, bence bunu masaya yatırmak lazım diye düşüyorum.

“Zaman Yönetimi” kadın, erkek, çocuk, kardeş, doktor, öğretmen, iş adamı / iş kadını yani hemen hemen herkesin yaşadığı en büyük problemlerden biri. Hatta insanların çoğunlukla “Gün keşke 24 saat değil de daha fazla olsaydı” dediği anlara bile şahit olabiliyoruz. Peki, yoğun bir koşuşturma içerisindeyken de zamanımızı nasıl yönetebilir ve işlerimizi nasıl düzene sokabiliriz, isterseniz buna bir bakalım.

Zamandan tasarruf etmenin en güzel yolu planlı hareket etmek. Ancak planlı olmak konusunda başarılı olduğumuzu net bir şekilde söylemenin zor olacağı kanısındayım. Bu nedenle yapacağımız işlerin arasından çıkamadığımız durumlarda, kalem-kağıda sarılmak en geçerli metot olarak savunuluyor. Önceliklerimizi belirlemek ise, yapacağımız işleri not aldıktan sonraki ikinci kilit nokta. Öncelikli olan işlerimizi önem ve aciliyet derecesine göre sıralamak, iş akışımızı kolaylaştırıp beynimizin tozunu almamızı da sağlayabiliyor. Böylelikle işlerimizi daha sağlıklı gerçekleştirip zamanımızı daha etkin kullanabiliyoruz.

Stephen Covey bu ilişkiyi güzel bir tablo ile açıklıyor:


Sade bir tablo olduğu için çok fazla detaylara girme gereği duymuyorum. Acil ve önemli olan işleri hemen yapmak, herhangi bir aciliyeti ve önemi olmayan işleri de hayatımızdan çıkartmak gerektiği net bir şekilde ifade edilmiş. Ancak tabloda yer alan önem ve aciliyet sıralaması dışında, tablonun bir diğer güzel özelliği zaman konumlandırmasını bizim kendimize göre yapabiliyor olmamız. Yani tabloyu günlük, haftalık, aylık olarak da yapabiliriz. Ben günlük olarak deniyor olacağım. Bakalım sonuç ne olacak? :)


Bol “değer”li günler
Merve

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder